• Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Kestane

Sonbahar gelir de; aklımıza sobada pişirildikten sonra, üstünde tüten dumanıyla içimizi ısıtan, kestane gelmez mi hiç? Özgün tadı kokusuna ek olarak, kullanım alanlarına da değinmek gerekirse yalnızca taze tüketim olarak kalmayıp, meyvesini, şekerleme ve pasta yapımında, odun hammaddesini mobilya sektöründe, çiçeğinden ise; bal üretimi için faydalanılmaktadır. Anadolu orjinli, en önemli mirasımız olan kestanenin, kullanım alanının geniş olması avantajı ile Avrupa’da glütensiz ürünlerin yapımında, yoğun olarak tercih edilmektedir. Gelin birde sağlık açısında önemine değinelim.

Kestane, diğer yemişlere göre daha yüksek oranda nişasta ve su içerir. Lif, protein, potasyum, fosfor, kalsiyum gibi mineraller ve B1, B2 ve C vitaminleri içeren kestane, oldukça doyurucudur. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği gibi, hücrelerin yaşlanmasını da geciktirir. Kestanenin sağlık açısından önemli meyvelerden biri olduğunu ifade eden uzmanlar, kestane şekerinin zihinsel yorgunluğu aldığı gibi, eski çağlarda insanların bala batırarak tatlıya dönüştürdüğü ilk meyve olduğunu söyledi.

Bu değerli ve eşsiz meyve ülkemizin Ege, Karadeniz ve Marmara gibi ılıman iklim bölgelerinde yetiştirilmektedir. Yapılan çalışmalarda; bazı kestane çeşitlerinin -35°C ‘ye kadar dayanabileceği görülmüş olup; bölgemiz kış aylarını sert geçirmediğinden dolayı, kestane ağaçlarımız için olumsuz bir koşul bulunmamaktadır. Kestane ağaçları kendi çiçek tozlarıyla tozlanamadığı için, bahçelerimizde uygun oranda tozlayıcı çeşit bulundurarak, kaliteli tozlanma ve döllenme sağlamaktayız. Meyve tutumu gerçekleşen ağaçlarımızda, meyveler irileşip hasat olgunluğuna ulaştığında, yeşil kapsüller kahverengiye dönmeden hemen önce hasat ediyoruz.  Ardından mevcut kalitelerini kaybetmemek ve beslenmesine devam etmeleri açısından, soğuk hava deposunda hava sirkülasyonu sağlanacak şekilde, satışa kadar muhafaza ediyoruz. Yoğun istek üzerine, hasattan yaklaşık 1,5-2 ay içerisinde, tüm mahsullerimizin satışını gerçekleştirmiş oluyoruz.

Amacımız; doğal yaşama zarar vermeden, yıl içerisinde düzenli olarak bakımını yaptığımız ağaçlardan, kaliteli ve verimli meyveler aldıktan sonra sizlere sunmaktır.

Ve biz;  ülkemizin bu önemli mirasını genç zihinler ve bedenler olarak göğüslüyor; Türkiye’nin en kapsamlı ve en büyük kapama bahçesine sahip olduğumuzu gururla bildiriyoruz.

MARAVAL

MARAVAL

Anavatanı İtalya olan Maraval Kestane Ağacı, orta kuvvette ve dik şekilde büyür. Bol verimli bir çeşittir. Meyveleri iri-çok iri, meyve kabuğu orta kalın, koyu kahve rengi de ve parlaktır. Meyve eti krem renkli, kalitesi oldukça iyidir. Bir adet meyvenin ağırlığı 13-16 gram arasında değişir. Meyvenin uç kısmı hafif üçgenimsi, meyve tabanı ise düzdür. Bursa yöresinde Ekim ayının ikinci haftası olgunlaşır. Marigoule çeşidi tozlayıcı olarak kullanılabilir. Kestane şekerlemesi sanayinde ve sofralık tüketime uygun bir çeşittir. Kestane dal kanseri ve mürekkep hastalığına karşı oldukça dayanıklı bir çeşittir.
BOUCHE DE BETİZAC

BOUCHE DE BETİZAC

Anavatanı Fransa olan Betizac erkenci bir çeşittir. Meyve ağırlığı 60 grama kadar çıkabilir. Betizac meyvesi oldukça iri, kabuk rengi parlak ve lezzetli bir tada sahiptir. Gal arasının gelmemesi nedeniyle bahçelerde vazgeçilmez bir çeşittir. Güçlü bir büyüme ve gelişim gösterir. Türkiye’ de çok az bahçede bulunan bir çeşittir.
MARIGOULE

MARIGOULE

Avrupa x Japon kestanesi melezidir. Kestane kanserine nispeten dayanıklı, verimli, iri, Taze tüketime uygun bir çeşittir. Meyve Ağırlığı 16.1 ± 3.5 gramdır. Kabuk rengi siyahımsı kahverengidir. Erkenci Marigoule dal kanserine de dayanıklıdır. . Farklı çeşitlere ve özelliklere sahip olan kestanelerde hasat zamanının belirlenmesinde kolay ve göze çarpan belirti, dikenli yumakların hafifçe açılarak, içinde doğal rengini almış meyvelerin görünmeye başlamasıdır. Ancak meyvelerin tümü aynı zamanda olgunlaşmayıp, belirli bir süre içinde yavaş yavaş olgunlaşırlar. Kestanelerde hasat, Eylül’ün başlarından Ekim’in ortalarına kadar devam etmekte ve hasat zamanı, yöre ve çeşitlere göre değişmektedir. Ülkemizde kestanede hasat işlemi ya dökülen meyvelerin yerden toplanmasıyla ya da dallara sırıkla vurularak dikenli yumakların düşürülmesi şeklinde yapılmaktadır. Hasat, yere düşen meyvelerin toplanması şeklinde yapılacaksa, meyveler gün ışığında bekletilmeden gün aşırı olarak toplanmalıdırlar. Yere dökülen yumaklar, genellikle içlerindeki meyveleri bırakmadığından, üreticiler yığın haline getirdiği yumakları, serin ve kısmen nemli bir ortamda belirli bir süre bekletirler ve meyveler daha sonra ayrılır. Kestane meyveleri, normal koşullarda %40-45 oranında nem bulundurduklarından, muhafaza yönünden diğer sert kabuklu meyvelerden ayrı özellik gösterirler ve taze bir meyve gibi dikkate alınmalıdırlar.